Düşüncelerimi kaleme alırken amacım borsayı çevresinde duyup finansal piyasalardan para kazanmaya çalışan yeni yatırımcıların akıllarına bir kaç soru düşürerek araştırmaya teşvik etmek. Finanscıbaba temel verileri inceleyen ve bunları paylaşımları ile temel analiz kategorisinde bizleri bilgilendiren bir kuruluşken ben sadece teknik analizciyim.
Temel analiz; bir şirketi veya bir parite, emtia, coin piyasası gibi piyasalardaki enstrümanların bilanço, kar beklentisi, girdi maliyetleri, yatırımları, amacı, beklentisi, hikayesi gibi konuları inceleyerek türevleri arasında değerlendirme sonucu mevcut fiyatı hakkında ucuz veya pahalı olduğunun kararını verebilmeyi sağlayan bir analiz şeklidir. Emek, çaba ve tecrübe ister. Okumak, incelemek gerekir. Haberleri takip etmek, mikro ve makro gelişmeleri gözlemleyerek isabetli kararlar vermeyi amaçlar. Burada şirket hakkında edinilen finansal bilgilerin sonu yoktur. Şirketin borcu, kasası, aldığı arsa, sattığı bina gibi aklınıza gelip gelmeyen birçok bilgi temel analiz kategorisine girer. Oldukça başarılı sonuçlar ortaya çıkartır. Değer yatırımcısı diye bilinen bu işe gönlünü verip severek yapan birçok kişiyi uzun vade de amaçladığı ekonomik özgürlüğe ulaştırdığı da pek çok örnekte mevcuttur.
Teknik analiz; bir oyun kurma sanatıdır. Grafikler üzerinden her türlü piyasada her türlü enstrümanın geçmişe dönük fiyat hareketlerini inceleyerek, teknik araçları (çizgiler, formasyonlar, indikatörler) kullanarak kişinin al sat oyununu kurmasına, belli bir sayıda belli bir zaman diliminde bu oyundan karlı çıkmasını amaçlar. Genelde likit piyasalarda tercih edilir. Yani işlem hacmi bizim borsamızın 100 katı olan forex işlemleri gibi. Trend, eliot, belki 85 tane gösterge 100 tane formasyon gibi gibi. Bu analiz şeklide derya denizdir aslında. Ama belli başlı sabit kullanılan herkesçe bilinen basit yanları da fazladır. Bu yüzden oldukça fazla tercih edilir. Bu işle uğraşan herkesin fikri vardır bu konuda. Bilen de vardır bildiğini zanneden de.
İki analiz şeklide geçerlidir, kullanılabilir. Birisi şirketin değerlemesi sonucu alım fiyatını belirler. Diğeri grafiklerde gördüğü dip ve tepelerdeki fiyata göre enstrümanın ucuz pahalı olduğuna karar verir.
Yıllardır piyasa da al sat yapan birisi olarak her iki analiz şeklinde de fikir sahibi olma imkanım oldu. En başarılı analiz şekli şudur, bunu kesin öğrenmem gerekir dediğim ne varsa elimden geldiğince araştırdım, inceledim, denedim ve bu yöntemleri hep reel piyasada tecrübe ettim. En büyük kayıplarımı da bu deneme dönemlerim de yaşadım. Her kayıpta yeni sistem aramak en büyük hatalarımdandır. Olay sistem de değil sizin nasıl bir yatırımcı olduğunuzda. Bu yüzden önce insan kendini bilmeli. Bu konuya da başka bir yazıda yer verelim. Yatırımcının kendini bilmesi ve ona göre yatırım yapması başlı başına ayrı bir konu.
Ülkemiz borsasında yani Bist’te 22 mart 2021 haftasında yaşanan sert düşüş zamanında bir çok küçük yatırımcı elindeki hisse senetlerini korku panik ile sattı fakat sonraki 5 hafta piyasa kendine yön aradı. Bu sürede de eminim birçok şirket temel veriler olarak olgunlaştı ve değer yatırımı yapan, şirketlerin finansallarını ve beklentilerini okuyabilen kişiler bu 5 hafta boyunca hisse senedi topladı. Teknik olarak 6. Hafta sonunda yani 3 mayıs 2021 haftasının sonunda tamam düşüş bitti ve fiyat hareketleri yukarıya doğru gidiyor sinyalini oluşturdu. Bu 6-7 haftalık süreçte temel analiz yapan bir yatırımcı hisse senedini elinden çıkarma ihtiyacı duymadı. Çünkü araştırdığı şirketin ortağı olmayı kabul ediyorsa uzun vade diye sınıflandıracağım bir yatırım içerisindedir. 1-3 yıl kadar. Bu süre zarfındaki %10-15 lik aşağı-yukarı fiyat hareketleri ile demoralize ya da moralize olmasına gerek yoktur. Ama teknik analiz ile alım satım yapan bir analist ya da oyuncu daha küçük fiyat hareketleri ile kar elde etme peşindedir. Bu 6-7 haftalık süreçte belkide 10-50 tane işlem açmış kapatmıştır. (Haftada 3 işlemin bile çok olduğu değerlendirilebilir.)
Belki bu periyotta temel analiz yapıp uzun vade yatırım yapan birisine göre kar oranı yüksek gözükebilir ama sonrasında ortaya çıkan yukarı rallide de temel analiz ile hisse senedini elinde bulunduran birisine göre kar oranı geride kalabilir. Temel analizcinin yaptığı işlemlerin kar oranları daha büyük oluyor. Teknikçi birisine göre daha uzun vade de işlem yapıyorlar. Çünkü teknik analiz yönteminde kesin kurallar vardır. Eğer doğru yapıyorsanız stop (zarar durdur seviyesi. Yani fiyat bir noktaya kadar düştüğünde zarar ne olursa olsun pozisyonu kapat demek) yeriniz olmalı ve piyasa çoğu zaman bizi stop eder. Temel analiz yapan birisi bunu düşünmez. Çünkü şirketin değeri bellidir. O değere bir gün gelecektir. Stop olmak yerine şirket ucuz geldiği için daha da fazla hisse senedi almak için uğraşır.
‘’Uzun vade teknik analiz yapılamaz mı?’’ dediğinizi duyar gibiyim. Tabiki de yapılır ve çok da başarılı sonuçlar verir. Ama şöyle bir dezavantaj vardır. Teknik analiz hız içerir heyecanlıdır ve insanı sürekli işlem açmaya teşvik eder. Neden mi? Çünkü 5 dk da 1 hisse senedi ya da emtia inceliyorsunuz. Sonra bütün vakit size kalıyor. Ama temel analiz öyle değil ki. Bir şirketi araştırmaya başladığınızda kaç gün harcarsınız? İşte iki analiz yönteminin en büyük farkı budur. Bu fark yatırımcıyı kumarbazdan ayırır. Tabi bu teknik analiz yapan bir kişi kumarbazdır sonucunu çıkmasın. Sadece yanlış yapıldığında insanı zora sokar.
Başta da dediğim gibi ben teknikçiyim ve teknik analizi severek yapıyorum. Bu yüzden iki analiz yöntemini de kötülemek yerine ikisinin birlikte kullanılması taraftarıyım. Şirketlerin beklentilerine, temel verilerine ilave olarak bir de grafiklerde ki teknik göstergeler ile işleme giriş çıkış yerlerini belirleyerek trade etmek borsadaki işlemlerimde % olarak büyük başarı sağlıyor. Bu yüzden ekstra bir uğraşa ihtiyaç duymadan bize hem temel hem de teknik bilgiler sunan değerli finanscıbaba ekibine teşekkür eder herkese bol kazançlar dilerim.